Sibo (ince bağırsakta aşırı bakteri üremesi), ince bağırsak popülasyonunda yaygın olarak bulunmaması gereken bakteri türün ve sayısındaki anormal artış ile seyreden bir rahatsızlıktır. ‘’Başlangıçta sadece az sayıdaki kişide ortaya çıktığı düşünülen bu bozukluğun, artık önceden düşünülenden daha yaygın olduğu açıktır. SIBO hastalığı hafif belirti göstermekten kronik ishal, kabızlık, kilo kaybı ve emilim bozukluğu gibi semptomlara kadar ilerleyebilir. Sibo belirtileri kendini gösterdiğinde tanı için bir dizi test mevcuttur. (1)
İnce bağırsak popülasyonunda bulunan belirli sayı ve türdeki bakteriler; ince bağırsağın dış etkenlere karşı korunması, gıda emilimi, K vitamini sentezi, folat sentezi, hücre büyümesinin teşviki, bağırsaklardan kana toksik ürünlerin geçişinin engellenmesi ve bazı yararlı maddelerin oluşumunun sağlanması gibi görevlerde yer almaktadır. Ancak bu bakteri türlerinden bazılarının aşırı miktarda artış göstermesi, sibo hastalığı denilen tabloyu meydana getirmektedir. Sibo hastalığı gelişen bireylerde şu belirtilerin oluşması muhtemeldir:
Bağırsak enfeksiyonu her yaştan insanı etkilemekle birlikte uzun sürmesi halinde ishal,kabızlık,bulantı, şişkinllik, hazımsızlık, karın ağrısı ve yeme bozukluğu tablolarına sebebiyet verebilir.
Safra tuzları, sindirimde yağları emülsifiye ederek ince bağırsak tarafından emilmelerini sağlar. Sağlıklı bireylerde safra tuzları işlevini sürdürürken; sibo rahatsızlığı geçiren kişilerde safra tuzları fazla bakteriler tarafından parçalanmakta ve ince bağırsak mukozasına zarar vererek makrobesinlerin emilimini engellemektedir.
İnce bağırsak florasında meydana gelen aşırı bakteri artışı gaz oluşumunu tetikleyerek karın ağrısı ve şişkinliğe neden olabilir.
Özellikle sibo durumu, bağırsak şikayetlerinin yanı sıra bulantı gibi mide semptomlarına da yol açabilir. Bu süreçte mevcut semptomlar antibiyotik tedavisi ile hafifletilmeye çalışılarak bakterilerin ortadan kaldırılması ve bireylerin sağlıklı beslenme düzenine dönmesi amaçlanmaktadır.
Sibo tablosu bağırsak ve mideyi uyaran sinir ağlarının da ağrı oluşturacak kimyasalların salınmasına sebep olabilir. Bu durum karın ağrısını da beraberinde getirmekte ve ishal, kabızlık gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açmaktadır.
Bir diğer ihtimal olarak sibo rahatsızlığı sonucunda ince bağırsaklarda meydana gelen bakteriler kana karışarak bağışıklık tepkisine yol açabilir ve karın ağrısına neden olabilir. İnce bağırsaklardaki bakterinin kana geçmesi halinde görülen diğer bir semptom ise kronik yorgunluktur.
Sibo belirtileri arasında yer alan diğer bir tablo ise beslenme bozukluğudur. İnce bağırsaklarda aşırı bakteri oluşumu sindirim sistemini olumsuz yönde etkileyerek; iştah kaybı, ishal ve mide bulantısı gibi semptomların gelişmesine yol açar. Bu zorluklara bağlı olarak kişilerde beslenme bozukluğu gelişme ihtimali yüksektir. Tedavi sürecinde bireylere önerilen beslenmenin içeriğini sibo diyeti listesi oluşturur. Sibo diyeti içeriğinin bazıları pirinç, kümes hayvanlarının eti,bazı sebzeler ve laktozsuz süt ürünleridir.
Sibo, bağırsakları doğrudan etkileyerek rahatsız edici sindirim sorunları ve kilo kaybına neden olabilir. İnce bağırsakta emilimi gerçekleştiren safra tuzlarının zararlı bakteriler tarafından parçalanması sonucu emilim bozukluğu meydana gelmektedir. Emilim bozukluğu ileri vadede yağlı gevşek-sulu dışkılama ve vitamin eksikliğine (A,D,E,K) sebebiyet verebilir.
Enfeksiyona bağlı sindirim sisteminde meydana gelen sağlık sorunları ileri vadede beslenme bozukluğu ve ishale yol açabileceği gibi kilo kaybına da zemin hazırlayacaktır. Bu nedenle sibo belirtileri taşıyan ve sibo tanısı konan bireylerde tedavi seçeneklerinden biri de sibo diyetidir.
Emilim bozukluğuna bağlı yetersiz kalsiyum emilimi ileri vadede böbrek taşı oluşumuna yol açabilir.
Sibo hastalığı sonrası meydana gelen emilim bozukluğuyla birlikte; yağda çözünen A,D, E ve K vitaminlerinin emilimi bozulabilir. Ayrıca ince bağırsakta bulunan bakteriler yaşamlarının devamlılığı için B-12 vitaminini kullanırlar. Bu duruma bağlı olarak vitamin eksikliği ve vitamin eksikliğinin beraberinde getirdiği; halsizlik, karıncalanma, uyuşma ve zihinsel yorgunluk meydana gelebilir.
Kaynakça
Dyten sernaz çakır hanım yönlendirdi. Bir randevu rica ediyorum.