Sibo hastalığı , ince bağırsakta aşırı bakteri üremesini ifade eden tıbbi bir durumdur. İnce bağırsaklarda bulunan bakteri sayısındaki anormal artış, bağırsak florasında değişime ve beraberinde fonksiyon bozukluğuna yol açmaktadır. Normal şartlarda kalın bağırsaklarda bulunması gereken birçok bakteri ince bağırsakta yayılım göstererek; ishal, karın ağrısı, kabızlık ve mide bulantısı gibi komplikasyonlara yol açar. Bunun yanı sıra sibonun bir diğer nedeni ise, ince bağırsağın kendi florasında bulunan zararlı bakterilerin artış göstermesidir.
Bağırsaklarda (ince ve kalın bağırsak olmak üzere) sayısı katrilyona ulaşan çok sayıda bakteri yaşamaktadır. Bu bakteriler sanılanın aksine; besin emilimi, hücre büyümesini teşvik etme, bağışık sistemini destekleme ve zararlı bakterilerin çoğalmasını engelleme gibi görevlerde yer alırlar. Bu nedenle, sibo rahatsızlığı geçiren kişilerin bağırsakları gıda sindirimi ve emilim görevini yerine getiremez hale gelir. Ayrıca, bağırsak mukozasının zarar görmesi halinde, aşırı geçirgen bağırsak sendromuyla karşılaşılabilmektedir.
İnce bağırsakta aşırı bakteri üremesi ‘’sibo’’ olarak adlandırılır. Özellikle sindirim sisteminin ince bağırsak kısmında yaygın olarak bulunmaması gereken bakteri türlerinin artış göstermesi, çoğu zaman çeşitli semptomlar ile kendini göstermektedir.
Sibo hastalığı , genellikle kalıtsal veya sonradan gelişen rahatsızlıklar ve ameliyat öyküsü ( mide -bağırsak ameliyatları) sonucunda gelişmektedir. Bu durumlar sindirim sisteminde ürünlerin geçişini yavaşlatarak bağırsak ortamında bakteri üremesine müsait bir ortam oluşturur. Fazla bakteri genellikle semptomlar ve gerekli testler ile teşhis edilerek kontrol altına alınabilmektedir.
Sibo hastalığı nedenlerinden bazıları şunlardır :
Sibo belirtileri , erken tanı ve etkin tedavisi açısından büyük bir önem arz etmektedir. Bu nedenle aşağıda bulunan semptomların varlığı halinde mutlaka bir doktor kontrolüne başvurmalı ve gerekli tanı testlerinden geçmeniz önerilmektedir:
Sibo (ince bağırsakta aşırı bakteri üremesi) tanısı için bireylerin geçirdiği semptomlar oldukça önemlidir. Bu süreçte karşılaşılacak olan ishal, kabızlık, karın ağrısı ve mide bulantısı gibi belirtiler bir bağırsak enfeksiyonuna işaret edebilir. Bireylerde sibo belirtileri saptanması halinde bir dizi tanı testleri talep edilmektedir. Bunlar genel olarak şu şekildedir:
Sibo nefes testi : Sibo nefes testi , bireylere glikozlu ve/veya laktulozlu bir karışım içirilmesinin ardından solduğu havadaki hidrojen ve metan miktarının ölçülmesine dayanır. Ekshale edilen hidrojen ve metan miktarlarındaki her artış, aşırı bakteri üremesine işaret etmektedir. Test öncesinde bakterilerin glikozlu ve/veya laktulozlu karışıma tepkisini net olarak ölçmek adına belirli bir beslenme planı uygulanmaktadır. Sibo testi öncesi beslenme programı genel olarak; kümes hayvanları, et, balık gibi protein ağırlıklı besinleri içerir.
Aspirasyon Testi: Girişimsel olan aspirasyon yönteminde ‘’endoskopi’’ adlı cihazla ince bağırsaklara inerek sıvı örneği alınmaktadır. İşlem sırasında alınan örnek, laboratuvar ortamında bakteri üremesi açısından değerlendirilmektedir.
Bakteriyel enfeksiyon kaynaklı çoğu rahatsızlıkta en etkili tedavi seçeneği antibiyotik kullanımıdır. Yapılan test sonuçlarının ve tıbbi muayenenin bir bakteriyel enfeksiyon varlığını göstermesi halinde doktorunuz sizin için bir antibiyotik tedavisi başlatabilir. Bu tedavi çoğunlukla kısa sürede etkisini göstermekte ve bakteri üremesini önemli ölçüde kontrol altına almaktadır. Bununla birlikte tedavi sırasında antibiyotik seçimi mutlaka doktor tarafından yapılmalı ve doktor istemine göre arada bir değiştirilmelidir. Antibiyotik değişimi, bakterilerin ilaca karşı oluşturacağı direnci önlemektedir.
Sibo hastalığı tedavisinde antibiyotik kullanımının yanı sıra diğer bir seçenek ise sibo diyetidir. Sibo diyeti ile mevcut beslenme eksiklikleri giderilerek yetersiz beslenme tablosu tedavi edilebilir. Ancak, tedavinin etkin bir şekilde sürdürülmesi için asıl nedene yönelik uygulamalar yapılmalıdır. Bu nedenle, hastalığın beslenme kaynaklı oluşmadığı durumlarda bu tedavi yöntemi destekleyici olarak kullanılmalıdır.
İnce bağırsakta aşırı bakteri oluşumu laktoz sindirimini engelleyebilir ve daha toksik metabolitlere çevrilebilir. Bu nedenle sibo tedavisi sürecinde laktoz içeren besinlerden kaçınmalı veya laktoz sindirimine yardımcı besinler tüketilmelidir veya takviyeler ( sindirim enzimleri vd) kullanılmalıdır.
Sibo rahatsızlığı bulunan çoğu birey, bağırsaklarda meydana gelen emilim bozukluğuna bağlı vitamin eksiklikleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Fakat sibo sürecinde bakterilerin dışarıdan alınan vitamin ve mineralleri kullanabilmesi sebebi ile tedavi süresince bu takviyelerin kullanılmasından kaçınılmalıdır. Sibo sürecine başlamadan önce bu eksiklikler tespit edilip, takviyelerle süratle tamamlandıktan sonra tedavi sürecine başlanabilir.
[…] diyetinin ne kadar süreceği, yani bu diyete ne kadar uyulması gerektiği bilgisi hastanın semptomlarına ve tedaviye vereceği yanıta göre değişmektedir. Ancak tipik bir Sibo diyeti ve düşük […]